Demirel Amca, Şu Deniz Var ya, Evlerimizi Yıkıyor
Başlıktaki ifade, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in, termik santralin üçüncü ünitesinin temelini atmak için 06.05.1968 günü Karaduvar Mahallesi’ne geldiğinde karşılama heyetinin en önünde duran küçük bir çocuğun taşıdığı pankarttaki ifadedir. Demirel, makam aracından iner inmez karşısında bulduğu o çocuğu okşayıp, “Yavrum mahallenizi yaptıracağım, planları hazırlanıyor” deyince, çocuk “Demirel amca mahallemizi yaptıracaaak!” diye bağırmaya, karşılamaya gelen kalabalık da alkışlamaya başlamış.
Çocuğa taşıttırılan pankartla Mahalleli Demirel’e ne anlatmak istiyordu? Demirel’in sözleri ne anlama geliyordu? Mahalleli niye sevindi? O günün öncesinde ve sonrasında kimlerin katkısı ile ne zaman, neler oldu? Bu ve benzeri soruları cevaplayabilmek için bir kısmı tanıklıklara ve bazı resmi belgelere, çoğu 1984 yılında kaybettiğimiz zamanın Adalet Partisi Merkez İlçe (sonraları İl) İdare Heyeti azalarından (kuyumcu) İbrahim Kayadelen’den kalan bazı kişisel belgelere dayanarak, şimdilerde Akdeniz Belediyesi sınırları içinde bulunan Karaduvar Mahallesinin [1] 1960’lı yıllarda geçen yok olmaktan kurtuluş öyküsünü baştan sona özetlemek gerekecektir. Özetleyelim.
KÖMÜR MADENCİLİĞİ VE KÖMÜRE DAYALI ELEKTRİK ÜRETİMİ İLE İLGİLİ KAMU KURULUŞLARINA DAİR BAZI DEĞERLENDİRMELER VE ÖNERİLER
(Bu yazı, TMMOB Maden Mühendisleri Odasının 20 Şubat 2021 tarihinde düzenlediği Kömür ve Enerji Çalıştayı'nda özeti sunulan bildiri olup, Çalıştay Bildiriler Kitabında yer almıştır.)
ÖZ
Bu makale, Türkiye kömür potansiyelinden toplum yararı gözetilerek etkin ve verimli biçimde yararlanabilmek için, kömür madenciliği ve kömürden elektrik üretimi ile ilgili iş ve işlemlerle görevli kamu kuruluşlarının mevzuatlarında nasıl değişiklikler yapılmalı sorusuna cevap aramak amacıyla hazırlanmıştır. Makalede, bu kuruluşların görev, yetki ve başlıca faaliyetleri, başlıca sorunları ve bu sorunların nedenleri toplum yararı bakışı ile analiz edilmeye çalışılmış ve bazı öneriler geliştirilmiştir. Başlıca sorunlar olarak; kömür potansiyelinin saptanmasında ve harekete geçirilmesinde çok zaman yitirildiği; ilgili kamu kuruluşlarının bazı temel görevlerini kendilerinin yapmayıp özel firmalara yaptırdıkları; madenlere işletme ruhsatı ve elektrik üretimi için lisans verilirken toplum yararının gözetilmediği; bu sektörlerde devlet bütçesine ek maliyetler yüklendiği; madencilik mevzuatının sorunlu ve karmaşık olduğu; iş ve işlemlerin şeffaf olmadığı; ve kamu kuruluşlarının müzminleşmiş bazı ortak sorunları belirtilmiştir. Bu sorunların her birinin birden fazla nedeni olmakla birlikte en önemli nedeninin neoliberal politikalar ve bunun uzantısı niteliğindeki kamu yönetimi yaklaşımı olduğu sonucuna varılmıştır.
Anahtar sözcükler: Kömür madenciliği, Kömüre dayalı elektrik üretimi, Kamu kuruluşları, Toplum yararı, Kamu yönetimi yaklaşımı.
Mersin’in Kuruluş Dönemine İlişkin Mevcut Tezlerin İrdelenmesi
(Bu yazı Kebikeç İnsan Bilimleri İçin Kaynak Araştırmaları Dergisi'nin 47. sayısında (2019) yayımlanmıştır.)
Mersin, Neolitik Dönem’den itibaren pek çok kavme yurt olmuş, pek çok yönetimin egemenliği altına girmiş, 19. yüzyıl öncesinde yüzyıllarla ifade edilen bir süre ıssızlığa bürünmüş bir coğrafyada ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmeyen, 19. yüzyıl ortalarından itibaren hızla büyümüş bir kenttir.
Mersin’in kuruluş dönemi tarihine ilgi duymaya başladıktan sonra ilk etapta edinilen bölük pörçük ve dağınık bilgilerdeki karmaşa, yetersizlikler ve çelişkiler, yeni yeni okumaları zorunlu kıldı. Gelinen aşamada yeni tezler de içeren bir kanaate ulaşılmış olmakla birlikte, halen cevabı bulunamayan sorular da kaldı. Mersin tarihine ilişkin mevcut görüşlerin konuyla ilgili okumalar ışığında irdelenmesi ve sonuçta oluşan kanaat, bu yazının konusunu oluşturmaktadır. İrdelemelerde, Mersin’in çekirdeğini oluşturan ilk huğların (kulübelerin) yapıldığı tarih ve mevki, adının nereden geldiği, ilk sakinlerinin kimler olduğu, ilk sakinlerinden olan Arap Alevîlerin ne zaman, nereden ve hangi amaçlarla geldikleri gibi sorulara verilmiş birden fazla cevaplar, hareket noktalarını oluşturdu.